Ana içeriğe atla

Peygamberliğin İspatı: Aklî, Mantıkî Deliller ve Ayet-Hadislerle Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Risaleti




  Giriş

Peygamberlik, insanlık tarihinin en önemli olgularından biridir. Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah’ın son peygamberi olarak insanlığa gönderilmiş, Kur’an-ı Kerim’i tebliğ ederek hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bir dönüşüm sağlamıştır. Ancak, peygamberliğin doğruluğu tarih boyunca sorgulanmış, özellikle modern dönemde aklî ve mantıkî delillere duyulan ihtiyaç artmıştır. Bu makale, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini aklî, mantıkî delillerle ve Kur’an ayetleri ile hadislerle ispat etmeyi amaçlamaktadır.
1. Aklî Deliller: Evrenin Düzeni ve Peygamberlik İhtiyacı
Evrenin kusursuz düzeni, bir yaratıcının varlığını zorunlu kılar. Diyanet’in “Allah’ın Varlığının Delilleri” yazısında belirtildiği gibi, “Aklını kullanan her akıl sahibi, esere bakıp müessiri (eseri meydana getirici), binaya bakıp bânisini (binayı yapanı), yaratılmışlara bakıp yaratıcısının bulunması gerektiğine hükmeder” (Diyanet, 2018). Bu düzen, insanlığın bir rehberliğe ihtiyaç duyduğunu gösterir.
  • Delil 1: Toplumların Rehber İhtiyacı: İnsanlık, tarih boyunca ahlaki ve toplumsal sorunlarla mücadele etmiştir. Örneğin, Cahiliye dönemi Arap toplumu, putperestlik, kabile savaşları ve adaletsizlik içindeydi. Hz. Muhammed (s.a.v.), bu toplumu kısa sürede adalet, sevgi ve dayanışma temelli bir medeniyete dönüştürmüştür. Bir insanın kendi başına, hiçbir eğitim almadan böyle bir dönüşüm sağlaması aklen mümkün değildir.
  • Delil 2: Evrensel Mesajın Tutarlılığı: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) mesajı, 1400 yıl boyunca her coğrafyada ve kültürde geçerliliğini korumuştur. Örneğin, Kur’an’ın “Ey insanlar! Şüphesiz biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık…” (Hucurat 49/13) ayeti, insanlığın eşitliğini vurgular ve ırkçılığı reddeder. Bu evrensel mesaj, bir insanın kendi aklıyla oluşturamayacağı kadar kapsamlıdır.

2. Mantıkî Deliller: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Şahsiyeti ve Mucizeleri

  • Delil 1: Güvenilirlik (Sıdk): Hz. Muhammed (s.a.v.), henüz peygamberlik gelmeden önce “Muhammedü’l-Emin” (Güvenilir Muhammed) lakabıyla tanınıyordu. Mekke’nin ileri gelenleri, ona düşmanlık etseler bile mallarını ona emanet ederdi. Bir yalancının böyle bir güven kazanması mantıken mümkün değildir.
  • Delil 2: Ümmilik ve Kur’an’ın Eşsizliği: Hz. Muhammed (s.a.v.) ümmiydi, yani okuma-yazma bilmiyordu. Ancak Kur’an, edebi üslubu, bilimsel doğruları ve ahlaki ilkeleriyle eşsiz bir kitaptır. Kur’an, “Eğer kulumuza indirdiğimizden şüphe içindeyseniz, haydi onun benzeri bir sûre getirin…” (Bakara 2/23) diyerek meydan okur. 1400 yıldır kimse bu meydan okumaya cevap verememiştir.
  • Delil 3: Mucizeler: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) mucizeleri, onun peygamberliğini destekler. Örneğin, “Ayın Yarılması” mucizesi (Kamer 54/1: “Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.”). Sahabeler bu olaya şahitlik etmiştir. Ayrıca, Bedir Savaşı’nda meleklerin yardımı (Âl-i İmrân 3/123-125) gibi olaylar, ilahi desteği gösterir.
3. Ayet ve Hadislerle Peygamberliğin İspatı
  • Kur’an’dan Deliller:
    • “Muhammed, Allah’ın Resulüdür. Beraberinde bulunanlar ise kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler…” (Fetih 48/29). Bu ayet, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini açıkça ifade eder.
    • “Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya 21/107). Hz. Muhammed’in (s.a.v.) evrensel bir rehber olduğu belirtilir.
  • Hadislerden Deliller:
    • “Ben, Allah’ın kulu ve resulüyüm.” (Buhârî, İman, 1). Hz. Muhammed (s.a.v.) kendi ağzıyla peygamberliğini ilan etmiştir.
    • “Kıyamet gününde ben, ümmeti en çok olan peygamber olacağım.” (Müslim, İman, 371). Bu hadis, onun evrensel etkisini gösterir.
4. Karşı İtirazlara Cevaplar
  • İtiraz 1: “Peygamberlik bir hayal ürünü olabilir.”
    Cevap: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatı, 1400 yıllık etkisi ve Kur’an’ın eşsizliği, bunun bir hayal ürünü olmadığını gösterir. Bir hayal
    ürünü, bu kadar geniş bir etki yaratamaz.  
  • İtiraz 2: “Kur’an, Hz. Muhammed tarafından yazılmış olabilir.”
    Cevap: Hz. Muhammed (s.a.v.) ümmiydi ve Kur’an’ın edebi üslubu, o dönemin Arap şairlerini bile hayrete düşürmüştür. Ayrıca, Kur’an’ın bilimsel doğruları (örneğin, embriyo gelişimi, Hicr 15/26) o dönemde bilinmiyordu.
Sonuç
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliği, aklî ve mantıkî delillerle, Kur’an ayetleri ve hadislerle açıkça ispatlanmaktadır. Evrenin düzeni, toplumların rehber ihtiyacı, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) güvenilirliği, Kur’an’ın eşsizliği ve mucizeler, onun Allah’ın resulü olduğunu gösterir. Bu deliller, hem akla hem kalbe hitap ederek peygamberliğin hakikatini ortaya koyar.
Kaynakça
  • Kur’an-ı Kerim, Diyanet İşleri Başkanlığı.
  • Buhârî, Sahih-i Buhârî.
  • Müslim, Sahih-i Müslim.
  • Meriç, Altay Cem. Peygamberliğin İspatı - Haber Delili. İnsan Yayınları.
  • Diyanet İşleri Başkanlığı. “Allah’ın Varlığının Delilleri.” 2018.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HALİFELİĞİN KAYIP HALKASI: ABDULLAH BİN ZÜBEYR

                                                                                               GÜLSÜM AÇAN  İslam Tarihi’nde Abdullah b. Zübeyr doğumundan vefatına kadar geçen sürede birçok önemli olayda aktif rol oynamıştır. Müslümanlar Medine’ye göç ettikleri zaman Yahudiler Müslümanlar’a büyü yaptıklarını ve artık çocukları olmayacağı şeklinde söylentileri yayınca Müslümanlar bu durumdan oldukça üzüntü duydular. Medine’de Hicretten sonra ilk Abdullah b. Zübeyr’in doğumu Müslümanlar açısından büyük bir mutluluk oluşturdu ve adı bizzat Rasulullah tarafından konuldu. Küçük yaşlarda babası Zübeyr b. Avvam ile birlikte Suriye’nin fethine ve 634 yılında Yermük Savaş’ına bizzat katıldı....

KUR'AN'DA EVREN, YARATILIŞI VE KANUNLARI

Kur'an'ı inceleyen bir kimsenin göz önünde bulundurması gereken bir husus: Kur'an'da yer alan kimi ayetlerdeki evrenin yaratılışı, kanun ve sahnelerine ilişkin işaretler, yüce Allah'ın azametine, egemenliğinin sınırsız genişliğine, sanatının incelik, eşsizlik ve takdirine, her şeyi kuşatmasına, kudretine ve tedbirine dinleyicilerin dikkatini çekmeyi hedeflemiştir. Davetin ana hedeflerinden Yüce Allah'ın varlığının vücubunu, en mükemmel sıfatlarla nitelenmesini, her türlü noksanlıktan münezzeh olduğunu; çoluk-çocuğa, ortağa, yardıma ihtiyacının olmadığını; Rablik ve ulûhiyette bir ve tek olduğuna; sadece bir tek kendisinin, önünde boyun eğilmeye,ibadet edilmeye, yönelmeye, yakarışa ve mutlak tasarrufa layık olduğuna; ilminin büyük küçük her şeyi kuşattığına; evrenin, Onun hikmetinin gerektirdiği kanunlar çerçevesinde yaratılışındaki ulu ve yüce hikmetine dikkatleri çekmeyi vedesteklemeyi hedeflemiştir. Sonra Allah, korku ve heybetini dinleyicilerin kalplerine ser...

ÖLÜMDEN SONRA TEKRAR DİRİLMEK

Ebedi hayat olan ahiret hayatını yaşamak için insanın, öldükten sonra tekrar dirilmesi gerekir. Kuran-ı Kerim'de bu husus hakkında varid olan ayetler muvacehesinde tekrar dirilme muhakkak olacaktır. Buna inanmayan mü'min olmaz.  İmanın şartlarından biri de, öldükten sonra tekrar dirilmeye inanmaktır. Öldükten sonra tekrar dirilmeye (Ba'su badel mevte), Allah-u Teala'nın, inayeti ilahiyesini tekmil için luzüm vardır. Bu da ahiret gününe iman etmeye icap ettirir. Ahiret gününe iman etmek, Allah'a iman etmek demektir. Ahiret gününe inanmayan Allah'a da inanmamış ve Allah'ın gönderdiği Peygamberi tasdik etmemiş olur.  Ahiret günü İsrafil (AS)'ın su'ra birinci defa üflemesinden, ikinci defa üflemesine ve ondan sonra cennet ehlinin cennete, cehennem ehlinin de cehenneme girmesine kadar geçen zamandır. Veyahut, nefha-i saniye (ikinci üfleme) den başlayarak sonsuz olarak devam edip giden zamandan ibarettir. Birinci ve ikinci defa su'ra üflemesinin arasın...