Kabe'nin manevi anlamı için diyebiliriz ki o bize bir yandan da şöyle bir mesajdır ki böbürlenen insanoğluna, sen eğer benim rızamı istiyorsan, ne olursan ol nasıl bir meşgaletle uğraşıyorsan uğraş, çölün ortasında sana gösterdiğim yere günde 5 defa yüzünü çevirip minnetle secde edeceksin. Kibrini ayakların altına alırsan insanlığını Miraca çıkarıp yücelteceksin.
İnsan çift kutuplu bir varlıktır, ne ahiretini görmezden gelebilir ne de dünya hayatını gözardı edebilir. İkisini itidal üzere en güzel şekilde idare etmek zorundadır. Kabe nasıl bizim uhrevi yönümüzün temsili ise Mescid-i Aksa yani Kudüs de bir yandan bizim dünyevi vechimizi gösterir. Medeniyyet tasavvurunun ortaya çıktığı, bereketli yeşilliğin dolup taştığı bereketli "vadedilmiş topraklardır".
İlk kıblemiz olan bu kutsal mekanın uzun yıllardır işgal altında olması bizim de kısmen tek yönlü olmamıza sebep olabiliyor. 'Uzak' anlamına gelen Aksâ ideal bir hedep olmalı ve bunun yanında Dünya ise 'en yakın' anlamında olup ikisi değişik yönleri göstererek bizim için mânidar bir bakış açısı da sağlamaktadır.
İsra bizim yatay hareketimiz, miraç ise Ademoğlu için dikey bir hareketi temsil ederek bize misyonumuzu vizyonumuzu hatırlatmaktadır.
Kabe'nin bizde muazzam bir değeri olduğu gibi Mescid-i Aksâ'nın da bizde apayrı bir değeri ve önemi muhakkak olmalıdır.
Davut DANIŞ
Yorumlar
Yorum Gönder